Hoşgeldin insan!

Bu blog yüksek topuklu kadınların topuklarından taviz vermeden her konuya ilgi duyabileceklerini ve özgürce yaşayabileceklerini göstermeye meyil etmektedir. En azından başlangıç olarak kendi eğlencem için ve sevdiğim/sevmediğim hakkında düşündüklerimi vs. aktarmaya yönelik açılmış bir blogdur. Yine de birilerini, bir şeyleri etkilerse ne mutlu...

27 Ocak 2014 Pazartesi

Duyduk ki; İstanbul'a gelmişsiniz... Şöyle buyurun lütfen ~Bölüm 2~

   Selam tatlım! Birinci bölümü okuduysan, bu bölümün neyin devamı olduğunu biliyorsundur. Senin için hazırladığımız "survival tip"lerin devamındayız (bu bölümde henüz ilkini okumadıysan, bir göz atmanı öneririm; zira bu 2. bölüm). Az önce; ben de ilkini tekrar okudum da sanırım buraya pek bir şey kalmamış. En önemlilerini ilk bölümde vermişim. Burada da ufak tefek hayatı kolaylaştırma yöntemlerinden bahsedelim o zaman, kaldığımız yerden.

5. Online Alışveriş

   Kabul edelim ki; İstanbul'da zaman sıkıntımız oluyor ve ekonomide de dendiği gibi birçok "trade-off" durumuyla karşı karşıya kalıyoruz. Bir şey yapmak için; diğerinden vazgeçmemiz gerekebiliyor veya ayırmamız gerekenden daha az zaman ya da para vs. ayırmak durumunda kalabiliyoruz.
Bunun için hayatını kolaylaştırmak adına yapabileceğin ufak tefek şeyler var. Bunlardan biri de "online alışveriş" dediğimiz internet üzerinden oturduğun yerde ya da yolda giderken aynı anda örneğin eve alman gerekenleri alabilmen gibi.

   Market alışverişini mutlaka markete gidip yapman gerekiyor mesela. İşten/Okuldan çıktın ve bir an önce eve gitmek istiyorsun ama; evde atıyorum, tuvalet kağıdı, su, ve/veya bunun gibi birçok şey bitmiş. Aç canım bilgisayarını ya da akıllı telefonunu (demiştim lazım olacak bunlar diye ilk bölümde), şimdi Migros'un sitesini ya da uygulamasını (Apple için olanı da var) aç oradan. Şimdi alışverişine başlayabilirsin. Zaten orada saat kaçta gelmesini istediğine dair seçenekler falan da var. Sadece Migros değil, şöyle bir seçeneğin de var ama; benim kişisel tercihim Migros. Kampanyalarını da daha kolay takip edebiliyorum.

   Market alışverişi sorunumuzu çözdük diye tahmin ediyorum. Şimdi gelelim; "neyi, nereden, nasıl ucuza kapatırım?" sorusuna. Özellikle İstanbul'da, yapmak istediğiniz çok şey, denemek istediğiniz çok yer v.b. varsa size fırsat sitelerini tavsiye ederim. Bir kere üye olduğunuzda size her gün fırsatları haber veriyorlar e-mail gibi yollardan. Bunalıp spam tadında yaklaşabilirsiniz tabii bunlara ama; bir kere e-mailinizde ayrı bir dosyaya gelmesini ayarlarsanız, ayak bağı da olmazlar ve aklınıza geldikçe girip bakabilirsiniz. Groupon, Grupanya, Tüm Fırsatlar gibi birçok siteden güvenli alışveriş yoluyla yemek fırsatları, gezi fırsatları, ev mobilyası, küçük ev aletleri gibi fırsatları yakalayabiliyorsunuz. Bunlar kargolanacak şeyleri de evinize veya vereceğiniz herhangi bir adrese gönderebiliyorlar. Üstelik bu aktiviteyi, günlük programınızı bozmadan yapabiliyorsunuz bu şekilde, hem de daha ucuza. Zaten, bu sitelere göz gezdirdiğinizde göreceksiniz. Bir kez nasıl kullanıldığını çözdüğünüzde mağaza mağaza gezip, eve taşımaktan kurtulacaksınız. Bir noktadan sonra şöyle oluyor; - "Bayramda nereye gidelim?" +"Hmm...Dur hemen bakalım, bir bayram fırsatı var mıdır?".

   Eve yorgun geldiğiniz günler için Yemek Sepeti'nden bahsetmeme de gerek yok sanırım.

6. Trafik Sorunsalı

   Bu daha çok zamanla ve tecrübeyle çözeceğiniz bir şey, tabii. İstanbul'un neresinde yaşadığınıza, nereden gelip nereye gideceğinize göre de değişen bir durum. Yine aynı konudan bahsedeceğim ama; bunlar için de minik uygulamalar var telefonlarınıza yükleyebileceğiniz. Siz her şeyi çözene kadar yardımı olur. Ancak; benim bu konuda söyleyebileceğim şu var ki; İstanbul'da araba biraz gereksiz bir şey ve ilk gelen otobüse de binmek zorunda değilsiniz. Ardından, içinde hava boşlukları bulunan bir otobüs gelecektir. İş çıkışı hemen yola koyulmak zorunda da değilsiniz. Bir yerde oturup çay, kahve içerken biraz trafiğin durulmasını bekleyebilirsiniz. Hem daha rahat gidersiniz hem de muhtemelen en çok 20 dakika fark eder varış saatiniz, en sıkışık saatte acele acele yola çıktığınızı var sayarsak.

   Bir süre sonra zaten, size en uygun alternatif yolları, kaçamak ara sokakları, en uygun metro/metrobüs durakları gibi küçük sürprizleri kendiliğinizden bulacaksınız.

P.S. Bu çok önemli. Şöyle ki; telefonlarınıza kasko yaptırın, artık Android'e mi Apple'a mı nereye kaydedecekseniz edin. Sonradan sorun olmasın, tadımız kaçmasın. (Bizim kaçtı, oradan biliyoruz.)

Şimdilik bu kadar. Elimize başka ipuçları geçerse yine bildiririz. Gazanız mübarek olsun gençler.

Hiç yorum yok: